spot_img
7.9 C
Moskova
spot_img
Ana SayfaGündemKaradeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü 29 yaşında

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü 29 yaşında

Türkiye’nin girişimleriyle, Karadeniz havzasında istikrarın sağlanması ve tüm bölge ülkeleriyle ekonomik, sosyal ve kültürel yakınlaşmayı hedefleyen Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ), kuruluşunun 29. yılını kutluyor.

KEİ’nin kuruluş süreci, 1980’li yılların ikinci yarısında Karadeniz’e komşu ülkelerde yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelerin yarattığı ihtiyaçlarla başladı.

Türkiye, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın liderlik ettiği liberal ekonomiye geçerek 1970’li yılların siyasi karışıklık ve üretim kaybı dönemini geride bırakıp Avrupa’nın önemli bir üretim üssü haline geldi. Avrupa Birliği (AB) üyeliği ise 30 yıllık müzakerelere rağmen uzak kaldı.

Türkiye, artan sanayi ve tarım üretimi nedeniyle yeni pazarlara ihtiyaç duyuyordu. Türkiye’nin artan üretim kapasitesi nedeniyle yükselen enerji ihtiyacında en yakın kaynak olarak Rusya ön plana çıktı.

Komünizmin 1990’da çökmesiyle bölge ülkeleri hızla serbest pazar ekonomilerine geçmeye başladı. Doğu Avrupa ülkelerindeki vatandaşlar daha önce paraları olsa da erişemedikleri mallara artık ulaşabiliyordu. Türkiye ise söz konusu malların üretildiği en yakın merkezdi.

Türkiye’nin bu ülkelerle karşılıklı ticareti olmasına karşın ekonomik sıkıntılar ve pazar ekonomisinin yaygın olmaması nedeniyle zorlayıcı gümrük mevzuatları, kotalar, tüketici alışkanlıkları gibi şartlardan dolayı ikili ticaret sınırlı kaldı. Karşılıklı ihtiyaçlar bölgesel bir ekonomik iş birliği kurulması için gereken ortamı sağlarken, Turgut Özal, bu şartların oluştuğunu gören ilk kişi oldu. Özal’ın yönlendirmesiyle Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü süreci, 4 ülkenin katılımıyla 1990 Ankara Toplantısı ile başladı. Bu toplantıdan bir yıl önce Berlin Duvarı yıkılmış, Başbakan Özal ülkenin 8. Cumhurbaşkanı seçilmişti.

Özal, sonrasında Cumhurbaşkanlığına seçilse de fikir babası olduğu Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü çalışmaları devam etti ve 1992 yılındaki İstanbul Zirvesi’nde bu çalışmaların semeresi alındı. Zirvede imzacı ülke sayısı 11’e çıkarken, 2004’te Sırbistan’ın da örgüte katılmasıyla üye sayısı 12’ye yükseldi.

Örgütün yapısı ve işleyişi

KEİ’nin tek karar organı, yılda 2 defa toplanan ve oy birliği ile karar alan “Dışişleri Bakanları Konseyi.” Her ülke, 6 aylık sürelerle dönüşümlü olarak dönem başkanlığı görevini üstleniyor.

Devlet veya hükümet başkanlarının katılımıyla düzenlenen zirve toplantıları ise ihtiyaç olduğu her an gerçekleştirilebiliyor ancak genel olarak her 5 yılda bir yapılıyor.

Örgütün merkezi Mart 1994’te İstanbul’da faaliyete geçerken, bir genel sekreter yönetiminde çalışıyor. Mevcut genel sekreter, Yunanlı diplomat Michael B. Christides, 2015 yılında getirildiği bu göreve 2018 yılında yeniden seçildi.

Üye ülkelerin dışişleri bakanlarını temsil eden ve onlar adına hareket eden “Yüksek Düzeyli Memurlar Komitesi” ise Konsey’in aldığı karar ve tavsiyelerin uygulanmasını sağlıyor ve Konsey’e tavsiyelerde bulunuyor.

Örgüte bağlı “Karadeniz Ekonomik İş Birliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA)”, “İş Konseyi”, “Ticaret ve Kalkınma Bankası” ve “Karadeniz Etütleri Uluslararası Merkezi” adı altında 4 kuruluş bulunuyor.

Ayrıca, Dışişleri Bakanları Konseyi’nin kararıyla kurulan ticaret ve ekonomi, ulaştırma, enerji, haberleşme, bilim ve teknoloji başta olmak üzere çeşitli konulardaki çalışma grupları da KEİ bünyesinde yardımcı organlar olarak faaliyet gösteriyor.

Bir proje, anlaşma veya herhangi bir iş birliği girişimi ilk olarak bu çalışma gruplarında tartışılıyor. Çalışma grubu, faaliyetleri hakkında Konsey’e raporlar sunuyor ve tavsiyede bulunuyor. Çalışma grubu faaliyetlerine etkinlik ve ivme kazandırmak amacıyla belirli alanlarda her üye ülke, 2 yıllık dönemler halinde “koordinatör ülke” görevini üstleniyor. Koordinatör ülke, bir eylem planı hazırlayarak söz konusu alandaki iş birliğinin önceliklerini belirliyor ve koordinatörlüğü boyunca en az 2 toplantı düzenliyor.

Çalışma grupları ise 18 alanda (tarım, bankacılık ve finans, organize suçlarla mücadele, kültür, gümrük işleri, eğitim, acil yardım, enerji, çevre koruma, istatistiki veriler ve ekonomik bilgilerin değişimi, sağlık ve ilaç, bilgi teknolojileri, kurumsal yenilenme ve iyi yönetim, bilim ve teknoloji, KOBİ’ler, turizm, ticaret ve ekonomik gelişme, ulaşım) faaliyet gösteriyor.

Gözlemciler ve diyalog ortakları

KEİ’nin daimi üyelerine ilave olarak, Avusturya, Hırvatistan, Çekya, Mısır, Fransa, Almanya, Belarus, İsrail, İtalya, Polonya, Slovakya, Tunus, ABD, AB Komisyonu, Karadeniz Komisyonu, Uluslararası Karadeniz Kulübü ve Enerji Şartı Sekretaryası “gözlemci” statüsünde örgütün çalışmalarına katılıyor.

Ayrıca, Macaristan, İngiltere, İran, Karadağ, Ürdün, Japonya, Kore ve Slovenya ise “Sektörel Diyalog Ortağı” statüsünde toplantılarda yer alıyor.

Stratejik havza; Karadeniz

Karadeniz’in; Avrupa, Asya ve Afrika’dan oluşan eski dünyaya göz atıldığında Türkiye ile merkezi bir konumda olduğu görülüyor. Sadece coğrafi bakımdan değil, aynı zamanda jeopolitik, enerji ve diğer doğal kaynaklar bakımından da Karadeniz, uzun süredir stratejik bir nokta olma özelliğini koruyor.

Dünya gelir dağılımına bakıldığında ise bölge halklarının payı için orantısız ve olumsuz bir durum söz konusu. Tarihi, politik ve sosyokültürel açıdan bakıldığında, jeostratejik rekabet, savaşlar, bölgesel çatışmalar, dini ve kültürel çatışmalar bunun nedeni olarak gösterilebilir. Bu sorunların görmezden gelinmesi mümkün değil. Ancak Karadeniz havzası ülkelerinin refah yolunda ilerlemeleri için bu sorunlara takılıp beklemek yerine sorunların etrafından dolanarak yol almak da mümkün. KEİ bu anlamda önemli bir rol oynuyor.

KEİ, halen Karadeniz havzasında ekonomik iş birliği ve anlayışını destekleyen en eski, en katılımcı ve kurumsal olarak en olgun bölgesel hükümetler arası varlık konumunda bulunuyor.

Çeyrek asrı aşan deneyimiyle, kurumsal yapısını olgunlaştıran KEİ, gerek Rusya‘nın eski ortakları Ukrayna, Gürcistan, Moldova gibi ülkelerle ilişkilerindeki sorunların gerekse Ermenistan’ın Azerbaycan’la yaşadığı meselelerin masaya yatırılabilmesi için eşsiz bir platform olabilme özelliği taşıyor.

Batı Avrupa, geçen yüzyılda yaşadığı iki kanlı savaştan sonra anlaşmazlıklara tutsak kalarak refah yolunda ilerlemenin mümkün olmadığını görürken, Karadeniz ülkeleri de bunu görebilme potansiyeline sahip.

spot_img

Ruslar, bir yıl boyunca çalışmamaya hazır oldukları miktarı açıkladı

Rabota.ru iş arama servisinin araştırmasına göre, Ruslar bir yıl boyunca çalışmamak için ortalama 6,4 milyon rubleye ihtiyaç duyuyor. Erkekler kadınlardan iki kat daha fazla...
spot_img
spot_img

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

www.antyapi.com.trspot_img

Gözden Kaçmasın

spot_img
spot_img
faizsiz kredi
gaziantep escort ataşehir escort bayan malatya bayan escort